Kayıtlar

"Kırmızı Saçlı Kadın" Orhan Pamuk: Babasız Oğul, Oğulsuz Baba

  Babasız Oğul, Oğulsuz Baba: Kırmızı Saçlı Kadın “Şairi önce asacaksın, sonra darağacının altında ağlayacaksın." (Pamuk 144) Organizmada gerçekleşen bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal yönden sürekli ilerleme kaydeden değişimler süreci; ‘gelişim’ olarak adlandırılmaktadır. Gelişim sürecinde, çocuğun fizyolojik ve psikolojik açıdan ‘tam’ sağlıklı olması, duygusal ve sosyal yönden gelişmesi; anne ve babasıyla bir bağ kurup güven duygusu geliştirmesi ile yakından bağlantılıdır. Bazı araştırmalar; özellikle babanın olumlu ve nitelikli ilgisinin, çocuklarda liderlik, uyum yeteneği, matematik başarısı ve olumlu cinsel kimlik gelişimi ile yüksek oranda ilişkili olduğunu (Aktaran: Kuzgun 70) ve babalarıyla güvenli bir ilişki kuran çocukların daha sosyal, akademik olarak daha başarılı, kendilerine güvenen çocuklar olduğunu göstermiştir (Yörükoğlu 1996). Aile içi ilişkilerde babalar genel olarak, çocuklar tarafından bir otorite sembolü olarak algılanırlar ve babanın uzun süreli yokl...

"Koku" Patrick Suskind: Karanlıktan Aydınlığa

Karanlıktan Aydınlığa: Koku Aydınlanma Çağı, dogmatik ve skolastik düşüncenin yıkılmasıyla 18. yüzyılda görülen bilim, felsefe ve teknolojideki ilerleme ve gelişme döneminin adıdır. “Aydınlanma Çağı'nı oluşturan düşünsel etkenler 18. yy.'la sınırlı değildir, rönesans, reform hareketleri ve coğrafi keşiflerle başlayıp 1789 Fransız İhtilali'yle doruğa ulaşan uzun bir süreci içine alır.” (İşler 49) Bu fikirsel ve felsefi süreç, aklı ve mantığı yüceleştirip kullanan insanın dine ve köhneleşmiş anlayışlara bağlılıktan kurtulup bilimle ve deneyle yol alma davasını kapsar. Aydınlanma Çağı'nda dinî doktrinler yerine akıl ön plana çıkarılır. Patrick Süskind’in toplumdan soyutlanmış, kimsesiz, kokulara karşı oldukça hassas fakat kokusuz ve bir koku yani toplumda bir kimlik kazanabilmek ve bu koku sayesinde sevilebilmek için cinayet işlemekten hiç çekinmeyen katil Jean-Baptiste Grenouille’nün yaşamının konu edildiği Koku adlı romanı, Aydınlanma Çağı olan 18. yüzyılda, Fransa...

"Son Ada" Zülfü Livaneli: Son Sığınağın Gölgesinde

Son Sığınağın Gölgesinde: Son Ada “Bir yerde bir kötülük varsa oradaki herkes biraz suçludur.” (Livaneli 111) cümlesi, insanın ruhunu sarsan çarpıcı gerçeğin hüznünü taşır yüreklere. Ne kadar derin ve haklı bir isyandır iyilikten çok olan kötülüğün karşısında. Suç da ceza da herkese kesilir. Zülfü Livaneli'nin kaleme aldığı Son Ada adlı eser ; insanı saran, akıcı bir roman olmasının yanı sıra felsefi, siyasi ve toplumsal konuların alegorik olarak aktarıldığı zengin bir içeriğe de sahiptir. Ütopik bir rüyanın, distopik bir kabusa dönmesini Son Ada ’nın anlatıcısı okura aktarır. Anlatıcı, yok olmuş bir cennetin dünyaya açılan sesi olma görevini üstlenir. Gözlemci bakış açısıyla sunulan olay örgüsü, Başkan Gelmeden Önce ve Başkan Geldikten Sonra olmak üzere iki temel kurgu üzerinden yansıtılır.  Başkan Gelmeden Önce, cennetten bir köşe olarak nitelendirilen (15) ada; içlerinde kötülük bulunmayan hoşgörülü, anlayışlı, ada iklimine ve rahatlığına uyum sağlamış barış ve huzur içinde, d...